gılâf

gılâf
(A.)
[ فﻼﻏ ]
kın, kılıf.

Osmanli Türkçesİ sözlüğü . 2015.

Игры ⚽ Нужно решить контрольную?

Look at other dictionaries:

  • GILAF — Kın. Kılıcın kılıfı. Bir şeyin üzerinin örtüs …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GILAF-I LATİF — Lâtif ört …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • GILAF-I SEYF — Kılıç kını …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • tahtuk — gilaf, zarf, kab, kın …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • taktuk — gilaf. zarf, tütün ve tömbeki tavlası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • GULÜF — (Gılâf. C.) Kınlar, mahfazalar, kılıflar …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TAGLİF — (Gılaf. dan) Kınına koyma, kılıfına sokma. * İyi kokulu nesneler yapmak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • TEGALLÜF — (Gılaf. dan) Kılıflanma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • İGLAF — (Gılaf. dan) Kınına sokma, kılıfa koyma …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

  • kılıf — is., Ar. ġilāf 1) Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) mec. Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe Birleşik …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”